Hz. Muhammed (sav) Hz. Hatice hayatta iken bir başka kadınla evlenmemiş ve Hz. Hatice Validemizi ümmetin en hayırlı kadını olarak ifade etmiş, Hz. Muhammed (sav)’ın hayatındaki en önemli rollerinden biri, peygamberlik görevi geldiğinde kendisine herkesten önce ilk inanan ve O’nu bütün varlığı ile destek çıkmış ve ilk eş olma şerefine eren hanımefendi Hz. hatice (r.a).
Hz. Hatice (r.a) Kısaca Hayatı
Hz. Hatice validemizin Hz. Muhammed ile evliliği
Hz. Hatice Mekke’li Hüveylidin kızıdır. Hazret-i Hatice vâlidemiz 556 miladi yılında Mekke’de dünyaya geldi. 40 yaşında Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem ) ile evlenmiştir. Hz. Hatice, yeryüzünde İslâm’a ilk kabul eden insan. Hz. Muhammed’ (sav)in Peygamberliğine ilk destek veren Peygamberimizin sıkıntılı dönemlerinde yanında olan şerefli bir eş,
Hz. Hatice Peygamberimiz ile 23 yıl boyunca hayat arkadaşı ile mutlu bir hayat sürdüler. Mekkeli müşrikler Şi‘bü Ebi Tâlib’de müslümanları kuşattığında kendisi de Hz. Muhammed (sav) ile beraber iki üç yıl boyunca muhasaraya göğüs gerdi. Malını onun davası uğrunda harcamaktan hiç çekinmedi.
Peygamber Efendimizin Hz Hatice’den kaç çocuğu olmuştur
Hz. Peygamberin Hz. Hatice ile evliliğinden dünyaya gelen çocukları iki oğlu Kasım, Abdullah ve dört kızı dünyaya geldi. Erkek çocuklar küçük yaşta vefat ettiler. İlk kızı Zeynep teyzesinin oğlu Ebû’l-Ás ile evlendi. Diğer ikisi, Rukiyye ve Ümmü Gülsüm, birinin ölümü üzerine ard arda Hz. Osman ile evlendiler. Sonuncusu olan Hz. Fatima, Hz. Ali ile evlendi ve Hz. Muhammed’in nesli O’nunla devam etti. İslâm dünyasında Hz. Fatima’nın nesli çeşitli İslâm ülkelerinde Şerif, Seyyid, Habib sıfatları ile anılır.
Hüzün yılı Hz. Hatice’nin vefatı
Hicretten üç yıl kadar önce Ramazan’da hastalanan Hz. Hatice validemiz miladi 620 yılında vefat etti. Hacun Kabristanı’na defnedildi. Kabrine Peygamberimiz kendisi indi. O tarihte farz olmadığı için cenaze namazı kılınmadı Hz. Hatice’den sonra aynı sene sevip saydığı ve Mekke döneminde en önemli dayanağı ve destekçisi olan Efendimiz amcası Ebü Tâlib’i de kaybetti. O seneye üzüntü, keder yılı manâsına “Senetü’l-Hüzn” dendi.