Muharrem ayının 10. Aşüre gününe de bazı tarihi olaylar gerçekleşmiş, bunlar sebebiyle de İslam tarihi boyunca önemli bir gün olarak farklı şekillerde kutlanmaktadır. Hz. Adem (as) tevbesinin bu günde kabul edildiği, Hz. Nuh (as)’ın gemisinin bu günde Cudi dağı tepesine oturduğu ve inananlarm kurtulduğu, bu sebeple şükür orucu tutulduğu, Hz.Musa ve İsrailoğullan’nın, Firavun’un zulmünden bu günde kurtuldukları gün.
Hz. Nuh ve beraberindekiler gemiden Muharrem’in aşure günü çıkmışlardı. Hz. Nuh (aleyhisselam) ve ona inanıp beraberinde gemisine binen müminler, Muharrem’in onuncu günü sağ ve salim olarak Cudi dağının eteklerine Musul şehrinin kuzeyinde yüksek bir dağda karaya oturmuştu. Hz. Nuh(aleyhisselam) Bu kurtuluşun hatırası olarak oruç tutmuş ve müminlere de oruç tutmalarını söylemiştir. İftar vakti yaklaştığı zaman, Hz. Nuh(aleyhisselam), “Kimin yanında yiyecek olarak ne kaldı ise onu getirsin.” buyurmuştur. Bunun üzerine kimisi bir avuç buğday, kimisi bir avuç nohut ve kimisi de bir miktar pirinç derken, yedi çeşit hububat toplanmıştır. Hz .Nuh (aleyhisselam) bunları karıştırmış ve böylece bir çeşit yemek pişirmişler. Müminler oruçlarını bu yiyeceklerle açmışlar, Nuh (aleyhisselam)’un bereketiyle hepsi doymuşlardır. Bir nevi tatlı mahiyetinde olan bu yemeğe, tufandan kurutuluşu ifade eden “selamet yemeği” demişlerdir. Sonuç itibariyle, tufandan sonra yeryüzünde yiyecek olarak ilk pişen yemek bu olmuştur. Kaynaklar da aşure adı verilen bu yiyeceğin Hz. Nuh (aleyhisselam)’ın tufanından kalma olduğunu belirtilmektedir. Aşure geleneği Muharrem ayı ile o kadar özdeşleşmiştir ki bu ay “aşure ayı” olarak da isimlendirilmiştir.
Hz. Aişe Validemiz (ra)’dan şöyle rivayet edilmiştir: Alemlere Rahmet olarak gönderilen Peygamberimiz (sav) buyurdu ki:”Her kim Aşura gününe kadar olan (Muharrem ayının ilk) on gününü oruçlu olarak geçirirse Firdevs-i’ Ala cennetine varis kılınır (ulaştırılır).” (Safuri, Nüzhetül Mecalis: 1/156)
Aşüre Nasıl Yapılır
Ülkemizde aşurenin pişirilmesi ile ilgili farklı tarifler bulunur. Aşurenin ana malzemeleri su, dövme, karanfil, nar, kaysı, nohut, bakla, fasulye, üzüm, fıstık, fındık, incir, pirinç, ceviz, şeker malzemelerdir. Aşurenin içine
giren malzemeler yörelere, iklimlere, inanışlara, alışkanlıklara bağlı olarak değişir. Genel olarak Aşürenin yapılışı şöyledir:
Pirinç ile dövme ayıklanıp yıkanır. Tencereye konup, üzerini üç-dört parmak aşacak kadar su ilave edilir. Tencerenin kapağını kapatmadan ateşe alınır ve karıştırılır.
Beş dakika pişirildikten sonra ateşten alınır. Kapağı kapatılıp bir gece dinlendirilir.
Nohut ve fasulyeler de yumuşayıncaya dek haşlanır.
Bekleyip kabarmış olan pirinç ve dövme biraz sıcak su ilavesi ile ateşe alınır ve tencerenin kapağını kapatmadan kaynatılır. Dibinin tutmamasına dikkat edilir. Sürekli bir kaşıkla karıştırılır.
Bir süre sonra altını biraz kısıp, kabukları soyulmuş nohut ve fasulye eklenir. kısık ateşte pişirmeye devam ederken pişmesine yakın incir ve kaysı küçük küçük doğrayıp ilave edip, Ateşten almaya yakın şekeri ve limonlar rendelenip aşureye eklenir ve bir iki taşım daha kaynatılır.
Soğumadan kaselere konulur. Fındık ve fıstık biraz kavrulup kuş üzümü ile birlikte servis üzerine
serpilir servis yapılır. Aşüre yaparken mevsimine göre meyve eklenebilir.